Görsel-1: Miyomların uterusta görülebildiği bölgeler ve tipleri.
Histopatolojik incelemeye göre tiplendirmede de miyomlar normal miyom, sellüler miyom, STUMP (Smooth Muscle Tumor Unknown Malign Potansiyel: içerisinde kanser ya da kanser öncüsü bulundurabilen miyomlar) ve Leiomyosarkom (ultrasonografi ya da MR da miyom görünümünde olan ancak ameliyat edilip patolojik inceleme yapıldığında kanser tanısı alan tümörler) olarak da sınıflandırıla bilmektedir.
Miyomlar Zararlı Mıdır?
Miyomlar genellikle iyi huylu tümörler olup miyom görünümünde olup içerisinde kötü hücre barındıran (kötü huylu/kanser) olgular oldukça nadirdir. Yine de takip sırasında hızlı büyüyen miyom görünümlü kitlelerde kanser açısından dikkatli olmak gerekir. Halk arasında ultrasonografik olarak miyomu olan olgularda anormal aşırı kanamaların nedeni genellikle miyomlara bağlanmaktadır. Oysa hem miyomların bir kısmının gerçekte miyom görünümlü kanserler olması hem de miyomlar ile birlikte rahim içinde kalınlaşma (endometrial hiperplazi) olması miyomu olan olguların dikkatli değerlendirilmesini zorunlu kılar. İhmal edilmiş durumlarda geç kalma ve kanser ise ileri evrelere dönüşme riski mevcuttur.
Miyomlar büyüklükleri ve rahimde yerleştikleri yerler bakımından pek çok soruna neden olabilirler. Örneğin rahimin içine doğru büyüyen miyomlar düzensiz kanamalar, gebe kalmakta zorluklar ve düşük (gebelik kaybı) gibi sorunlara neden olurken dışarıya doğru büyüyen miyomlar sessizce kalabilirler ve tesadüfen fark edebilirler. Rahmin ön tarafında bulunan idrar torbasına baskı yapan miyomlar sık sık idrara çıkma ve önde baskı hissine neden olurken arka taraftaki bağırsağa doğru baskı yapan miyomlar dışkılama zorluğu, kabızlık, cinsel ilişki sırasında ağrı gibi şikayetlere neden olabilirler. Yine miyomlar büyüdükçe karında şişlik ve ağrıya neden olabilmektedirler. Bazı hastalar rahim büyüdüğü için karınlarında meydana gelen şişlikleri kilo aldıklarını düşünerek ihmal ederler ve doktora başvurmakta geç kalırlar. Miyomlar nedeniyle aşırı büyümüş rahimler, kalpten çıkan kanın önemli bir kısmı rahime gitmek zorunda olduğu için çabuk yorulma halsizlik, efor kapasitesinde azalma gibi sorunlar da yaşamaktadırlar. Tüm bu nedenlerden dolayı kasık ağrısı, karında şişlik, adet kanamasının süresinde ya da miktarında artma, ara kanamalar, sık idrar çıkma, kabızlık, cinsel akvitive sırasında ağrı gibi şikayetleri olan hanımların mutlaka jinekolojik muayene ve ultrasonogafi ile değerlendirilmeleri gerekmektedir.
Miyomların Gebelik Üzerine Etkileri Var Mıdır?
Miyomlar yerleşim yerine bağlı olarak gebe kalmakta zorluk ya da gebe kalamama/kısırlık (tüplerin rahimden çıktığı yerlere yakın yerleşen miyomlar tüplerdeki pasajı engelleyebilmektedirler) nedeni olabilirler. Rahim içine doğru büyüyen miyomlar embriyonun rahim içinde tutunmasına engel olarak da gebe kalmakta zorluk ya da kısırlık nedeni olabilirler.
Görsel-2: Uterusun (Rahim) açılması, miyomun lokalize edilerek dikkatlice uterustan çıkartılması.
Eğer gebeliğe engel olmadılar gebeliğin devam ettirilmesinde zorluk (düşük, gebelik kaybı), plasentanın altında yerleşmeleri durumunda plasentadan bebeğin temel ihtiyaçlarının aktarılmasında zorluk ve bebekte gelişme geriliği gibi sorunlara neden olabilirler. Miyomlar gebelikteki hormonal değişiklikler nedeniyle gebelikte büyürler ve gebelik öncesi büyüklüklerinin iki katına ve daha fazla hacimlere ulaşabilirler. Ayrıca bu büyüme sırasında içlerinde dejenerasyon ile birlikte ağrıya neden olabilirler. Gebelik oluşması ve gebelikte her şeyin yolunda gitmesi durumunda da yine yerleşim yerine bağlı olarak zor doğum, sezaryenle doğum ihtimalinde artış, doğum sonu kanama miktarında artış gibi ilave sorunlara da neden olabilirler.
Miyom Nasıl Tedavi Edilir?
Miyom tedavisi genellikle hastaların sorunlarına göre bireyselleştirilerek yapılmaktadır. Tesadüfen saptanan, hastada herhangi bir şikayete ya da soruna neden olmayan küçük hacimli miyomlar herhangi bir tedavi uygulamadan takip edebilirler.
Görsel-3: Hastamızdan çıkartılan çok sayıda miyomun ameliyat sonrası görünümü. Alttaki en büyük koyu renk olan miyomda kötü hücrelerin varlığı patoloji ile tespit edildi.
Doğurganlık çağında ve gebe kalmak istediği halde gebe kalamayan bir hanımefendide, gebe kalamamanın başkaca bir nedeni bulunamamış ve sorunun miyom ile ilişkili olabileceği düşünülmüş ise miyomun çıkarılması yerinde bir karar olacaktır. Adet düzensizliği ve kanama fazlalığı yakınması olan bir hastada yine rahim içinden örnekler alındıktan ve kötü bir hastalık olmadığından emin olduktan sonra miyomların çıkarılması uygun olacaktır. Sürekli ve uzun süreli kasık ağrılarının (kronik pelvik ağrı) nedeni büyük boyutlara ulaşmış miyomlar ise yine miyom ameliyatı uygun olacaktır. Büyük boyutlara ulaşmış miyomlar rahime giden kan akımı artışına bağlı olarak çabuk yorulma, halsizlik, efor kapasitesinde azalma yapmakta ise yine miyomların ameliyat ile çıkarılması hastanın hayatını daha konforlu hale getirecektir.