İdrar torbası, böbreklerde oluşturulan ve üreter adı verilen kanallar aracılığıyla kendisine gelen idrarı depolayan, dolduktan sonra da bu idrarı üretra denilen kanal aracılığı ile dışarıya akıtan dinamik bir organdır. İdrar torbasının normal konumu, karın alt kısmında, karın ön duvarının arkasında ve rahimin de ön kısmındadır. Karnımızın en aşağı kısmı gerçekte bağ ve kaslardan oluşmuş hamak şeklinde bir yapıdır ve oldukça sağlamdır.
Görsel-1: İdrar torbası sarkması.
Bu hamak şeklindeki yapıda üç adet doğal delik mevcuttur. Öndeki delikten idrar torbasındaki idrarın dışarı akmasını sağlayan üretra bulunur. Ortadaki delikte rahimin dışarı ile bağlantısını sağlayan vajen boşluğu bulunur. Arkadaki delikten ise bağırsağın dışarıya devamlılığını sağlayan ve dolayısıyla dışkılamayı mümkün kılan rektum (kalın bağırsağın son kısmı) bulunur. İdrar torbası, normal koşullarda, yukarıda anlatılan hamak şeklindeki yapının üst kısmında bulunur. İdrar torbasının bu hamak şeklindeki yapının üst kısmında yer alması gerekirken aşağıya sarkması (yer değiştirmesi) durumu idrar torbası sarkması (sistosel) olarak adlandırılır. Sarkma vajen ön duvarının olduğu bölgeden gerçekleşir. Yani idrar torbası vajen ön duvarı ile birlikte hareket ederek vajen ön kısmından aşağıya doğru yer değiştirir.
İdrar Torbası Sarkması Nasıl Oluşur?
İdrar torbası sarkması, genellikle karın içinin sürekli yüksek kaldığı kronik öksürük, ağır kaldırma vb durumlar ile yukarıda anlatılan hamak şeklindeki pelvik taban zayıflığının birlikte olduğu durumlarda görülür. Örneğin vajinal yoldan iri bir bebeğin doğması, vajeni saran pelvik taban bölgesinde zayıflığa neden olabilmektedir. Bu şekilde vajinal doğum yapmış bir kişide sürekli ağır kaldırma, öksürme, ıkınma (örneğin kabızlık nedeniyle) durumu da söz konusu ise sarkma ortaya çıkabilecektir. Rahimin normal yerinde kalmasını sağlayan güçlü bağları olduğu halde idrar torbası için bu şeklide güçlü bağlar söz konusu değildir ve yukarıda sayılan risk durumlarında idrar torbası sarkması görülecektir. Vajinal yoldan yapılan doğumlar, zor doğumlar, iri bebek doğurma, obesite (şişmanlık), sigara kullanımı, kronik öksürük, astım ve kronik kabızlık ve buna bağlı ıkınma gibi sürekli karın içi basıncının arttığı durumlar, idrar torbası sarkması için risk faktörleridir.
İdrar Torbası Sarkması Belirtileri Nelerdir?
İdrar torbası sarkmasının belirtileri klasik olarak vajenden aşağı sarkan ya da ele gelen yumuşak kitledir. Kitle ile birlikte vajende dolgunluk hissi, basınç hissi, kronik ağrı, cinsel ilişki sırasında konforsuzluk ve ağrı, yürürken, ağır kaldırırken, öksürürken ya da tuvalette ıkınırken daha da belirginleşen kitle, sarkma için en sık ifade edilen belirtilerdir. İdrar torbası sarkmasının hafif derecede olduğu olguların bir kısmında idrar torbasının boynunda gevşeklik olmakta, öksürme, hapşırma, ıkınma, gülme, ağır kaldırma gibi durumlarda idrar torbasının boynu yer değiştirmekte bu nedenle de hastaların çoğunda istemsiz idrar kaçırma sorunu ortaya çıkmaktadır. İdrar torbası sarkması ileri derecede ise ve normal günlük hayatta idrar torbası vejenden dışarıya çıkmış şekilde ise, bu şekilde idrar torbasındaki idrarın boşaltılması da zorlaşacaktır. Zira idrar torbası ile idrarı dışarıya akıtan kanal (üretra) arasındaki uygunsuz açılanma nedeniyle idrar dışarı akamayacaktır. Bu durumda hastalar tuvalette, dışarıya çıkmış olan idrar torbasını elleri ile yukarıya iterek ve onu normal pozisyonuna döndürmeye çalışıp, üretra ile arasındaki açıyı düzelterek idrar yapmaya çalışırlar ve bu durumu doktora da ifade ederler. Sürekli dışarıda ve uygun olmayan durumda bulunan idrar torbasında, idrar yapıldıktan sonra da genellikle bir miktar idrar kalmakta (yani idrar torbası tam boşalamamakta) bu durum da sık sık idrar yolları enfeksiyonuna zemin hazırlamaktadır. Uzun süren ve kronikleşmiş ağır olgularda idrar torbasında sürekli doluluk hali daha yukarıdaki böbreklere doğru idrarın birikmesine ve böbrek yetmezliği durumlarına neden olabilmektedirler.
İdrar Torbası Sarkması Tanısı Nasıl Konulur?
İdrar torbası sarkması tanısı kolaydır ve yukarıdaki şikayetlerle gelen hastalarda jinekolojik muayene ile kolaylıkla tanı konulur. Sarkmanın belirgin olduğu durumlarda hasta jinekolojik muayene masasında iken vajenin ön kısmından aşağı doğru sarkan yumurta ya da portakal şeklindeki kitlenin görülmesi ile tanı konulur. Sarkmanın belirgin olmadığı ve idrar torbasının tamamen dışarıda olmadığı durumlarda hasta ıkındırılarak ya da ayağa kaldırıp karın içi basıncı arttırılarak tanı konulur. İdrar kaçırma şikayeti olan hastalara operasyon planlaması yapılırken yardımcı olması amacıyla idrar kaçırmanın nedeni ve olası tedavi yönteminin seçilmesi konusunda yardımcı olması için ilave fiziksel, biyokimyasal ya da ürodinamik testler hastanın durumuna ve ihtiyaca göre yapılmalıdır. İdrar torbası sarkması tanısındaki esas zorluklardan birisi hastaların bu durumu yaşlılık ve doğum yapmış olmanın doğal sonucu olarak görmeleri, doğal olarak kabul etmeleri, şikayetlerini dile getirmekte utanmaları ve tedavi arayışına girmemeleridir. Güncel tıptaki pek çok etkili tedavi metodundan haberlerinin olması durumunda daha çok hekime başvuru ve daha çok tanı konma ihtimali olacaktır.
İdrar Torbası Sarkması Tedavisi